Sıcak yaz günleri geride kalıyor, çantalarımızdaki
yelpazeleri, cildimiz için kullandığımız güneş kremlerini, güneş
gözlüklerimizi, hasır plaj çantalarımızı, sandaletlerimizi, terliklerimizi bir
sonraki yaz kullanmak üzere dolaplarımızın ücra köşelerine yerleştirmeye
başladık sanırım. Ne de olsa sonbahar kapıda.
Sonbahar, kahveye çalan turuncu yapraklarla, tüyleri
ürperten ama üşütmeyen rüzgarlarıyla hatta yağmurlarıyla geliyor. Geçiş
dönemlerinde tedbirli giyinmek gerektiği için ne giyeceğimiz de ayrı bir sorun
oluyor. Sizin başınıza geldi mi bilmem
ama güneş gözlüğümle çıktığım bazı günlerde “keşke şemsiyemi alsaymışım” dediğim çok oldu.
Bu gibi hatalara düşmemek için bazı ayrıntıları düşünmekte
fayda var. Yazdan kalma gibi görünen günlerde giymiş olduğunuz ipek ya da şifon
bluzun üzerine bir hırka almanız, havanın serinlemesi durumunda sizi üşümekten
kurtaracaktır. Hırkayı giydiğinizde bunalıp çıkartmak da isteyebilirsiniz, o
zaman daha cool bir görünüm için omzunuza da alabilirsiniz, yanınızda bulunması
bile bir avantaj emin olun.
Şemsiye taşımayı pek sevmem özellikle de boş yere taşımayı…
Yağmur yağacağını hissettiğimde hemen hava durumuna bakıp o gün meteorolojinin
tahminlerini değerlendirerek evden çıkarım. Önceden de bahsettiğim gibi “keşke
şemsiyemi almış olsaydım” demelerim hep meteorolojinin hata payından
kaynaklanıyor. Bu baharda en küçük boy şemsiyelerden alıp mütemadiyen çantamda
bulundurmayı düşünmüyor değilim.
Tavsiyeler bitti, biraz da ünlü markaların 2013-14
Sonbahar/Kış koleksiyonlarını mercek altına alalım. Bakalım bu sezonda neler ön
planda.
Emilio Pucci koleksiyonu
bizleri, retro ve sert havasıyla 60'ların sonlarına ve 70'lerin başlarına
yolculuğa çıkartıyor. Etekler, payet kumaşlar, leopar kemerler kullanılan
koleksiyonda püsküllü ceketler, pelerinler ve kürklü paltolar, dantel, tül ve
işlemeler ön planda. Pucci, mankenlere dizlere kadar uzanan çizmeler giydirmeyi
tercih etmiş. Bu da demek oluyor ki ayakkabı modası da çizmelerin etkisi
altında.
Emporio Armani, 1920'lerin
etkisini taşıyan şapkalarda retro etkiyi kullanmış. Mor, fıstık yeşili, açık
pembe ve grinin uyumunu yakalamış. Net çizgiler ve soft silüetleri olan
koleksiyonda uzun paltoları, pantolon üstü tunikleri, işlemeli ve çizgili
takımları, retro efektli elbiseleri bolca görebilirsiniz.
Dolce&Gabbana 2013-14
Sonbahar Kış sezonu için oldukça zengin bir koleksiyon hazırlamış. Mozaik
desenli altın varaklı işlemeli kıyafetler sezonun vazgeçilmezleri. Mankenler
kraliyet sarayının duvarlarını andırırken, başlarındaki kraliçe taçları ve
görkemli takıları da göz dolduruyor.
Tasarımcıların hangi renkleri kullandıklarını özetlersek; Prada, Oscar de la Renta; zümrüt yeşili ağırlıklı bir
koleksiyon ortaya çıkartırken Gucci, Givenchy, Haider Ackermann, J. Mendel,
Phillip Lim zeytin yeşilini, Missoni ve Rodarte de ıhlamur yeşili tercih etmiş
olan modacılar.
Adını renk literatürüne
yazdırmış olan Yunan adası Mykonos, parlak bir mavi tonuna isim vermiştir.
Mykonos mavisini Chanel, Kelly Wearstler, Balenciaga, Michael Kors, Calvin
Klein, Stella McCartney koleksiyonlarında görebilirsiniz.
Burberry Prorsum, Valentino,
Dolce & Gabbana, Nina Ricci, Anna Sui ve Rachel Roi kırmızı renginiz
kullanırken, Tom Ford, Michael Kors, Gucci ve Topshop Unique turuncuya ağırlık
vermekte.
Christian Dior, Max Mara ve
Alexis Mabille gri tonlarını ve antrasiti kullanmayı tercih ederken, Nanette
Lepore, Band of Outsiders, Alberta Ferretti, Balmain, Stella McCartney, Guy
Laroche mor tonlarını koleksiyonlarında barındıran modacılar. Bir tavsiye; bu
sezonun vazgeçilmez renkleri arasında bulunan mor; beyaz, siyah ve lacivertle
çok yakışıyor, biraz uçuk olmak isterseniz turuncu ya da fuşya ile de
kombinleyebilirsiniz.
Gucci, Balmain, Tadashi
Shoji, Marchesa, Diane Von Furstenberg ve Stella McCartney fuşya rengini
kullanmış olan modacılar. Fuşyayı, gri, turuncu ve mor ile kullanabileceğiniz
gibi beyaz, siyah ve Mykonos mavisi ile de kullanabilirsiniz.